NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
بَشَّارٍ
حَدَّثَنَا
قُرَيْشُ
بْنُ أَنَسٍ
حَدَّثَنَا أَشْعَثُ
عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ
سَمُرَةَ بْنِ
جُنْدُبٍ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
نَهَى أَنْ
يُقَدَّ السَّيْرُ
بَيْنَ
إِصْبَعَيْنِ
Semûre b. Cündüb
(r.a.)'den rivayet olunduğuna göre
Rasûlullah (s.a.v.) iki
parmak arasında sırım kesmeyi yasaklamıştır.
İzah:
Sadece Ebû Dâvud
rivayet etmiştir.
Kamus yazarının
açıklamasına göre "kadde" fiili birinci babdandır. Bir şeyi tamamen
kesmek anlamına gelir. Uzunluğuna kesmek, uzunluğuna yarmak anlamına geldiğini
söyleyenler de vardır. "Seyr" kelimesi ise, "deriden kesilen
sırım" mânâsına gelir. Burada kasdedilen ayakkabıcıların kullandıkları
deriler ve gönlerdir. Bu iş, bir kişinin bir deriyi parmakları arasında tutup
diğerinin de ayakkabıcı bıçkısıyla kesmesi ile olur. Fakat en küçük bir hata
bıçağın parmaklar arasından kayarak deriyi tutan kişinin elinin tamamen veya
kısmen kesilmesine sebep olabilir. Hz. Nebiin bu fiili yasaklaması da zarara giden
yolları kapatmak anlamına gelen "sedd'üz-zerîa" kabilinden bir tedbirdir.
Çoğu zaman küçük gibi
görülen bu ve benzeri tedbirler alınmadığı zaman fert ve cemiyet için büyük
zararların doğmasına ve hatta cemiyetlerin tamamen çöküp yok olup gitmesine
sebep olur. Çünkü hadiselerin çapı ne kadar farklı olursa olsun, onların
temelindeki mantık aynıdır. Çapı küçük görülen hâdiselerdeki tedbirsizlikler
netice itibariyle büyük çaplı hadiselerdeki tedbirsizliklerden farksızdır.
Önemli olan zarara giden yollan zarar doğmadan önce kapatabilmektir.